Merhaba sevgili dostlar, bugün sizle birlikte ne zamandır içimde bir kıpırtı haline gelen, paylaşmak istediğim bir düşünceyi — belki de bir daveti — konuşmak istiyorum. Bazen kelimeler, düşünceler ve duygular bir kürsüye çıkmayı bekler; o kürsü, yalnızca konuşan birini değil, dinleyen ve tepki veren bir topluluğu da yanına alır. İşte bugün sizleri, bu düşündürücü ve anlamlı alana, yani Serbest Kürsü Etkinliği‑ne bir adım daha yaklaştırmak istiyorum.
Serbest Kürsü Etkinliği Nedir?
Bir zamanlar düşünce ve ifade özgürlüğünün simgesi olarak doğan serbest kürsü etkinliği, aslında basit ama derin bir çağrıdır: “Konu sen, söz sen, ses sen.” Katılımcılar belirli bir hazırlıkla değil, çoğu zaman anlık içlerinde beliren fikriyle, kürsüye çıkar ve düşüncelerini paylaşır. Bu etkinlik yalnızca konuşmayı değil, dinlemeyi ve karşılıklı etkileşimi de içerir. Okullarda, sivil toplumda, kurumlarda bu tür etkinlikler düzenleniyor. Örneğin bir şehirde, konu “Başka bir sağlık sistemi mümkün mü?” başlığıyla düzenlenen bir serbest kürsü etkinliği gerçekleştirildi. ([Türk Tabipleri Birliği][1])
Kökenlerinden Günümüze Uzanan Yolculuk
Bu geleneğin kökeni, belki de en somut haliyle Hyde Park’ın “Konuşmacının Köşesi”nde görülebilir. Orada insanlar bir kutu ya da küçük bir merdiven çıkarak inandıklarını yüksek sesle dile getirir, dünya siyaseti, din, sanat, teknoloji ve daha fazlası üzerine düşüncelerini paylaşırlardı. ([Anadolu Ajansı][2]) Türkiye’de ise okullarda “serbest kürsü konuşmaları” gibi etkinlikler ile gençlerin ifade özgürlüğüne adım atmaları destekleniyor. ([samsun.meb.gov.tr][3]) Bu köken bize gösteriyor ki; serbest kürsü sadece konuşma değil, aynı zamanda bir farkındalık oluşturma, bir topluluğa ses verme biçimidir.
Günümüzde Serbest Kürsü Etkinliklerinin Rolü
Bugün serbest kürsü etkinlikleri farklı ortam ve düzeylerde karşımıza çıkıyor: eğitim kurumlarında, toplumsal forumlarda, sivil girişimlerde. Ama etkinliği özel kılan şey, katılımcının anlık düşüncesini, bakış açısını alıp bir “kürsü”de paylaşmasıdır. Bu, bir sınıf içinde öğrencinin fikrini özgürce ifade etmesi, bir dernekte vatandaşın toplumsal mesele üzerine söz alması ya da dijital platformda “mikro kürsü” olarak gerçekleşmesi olabilir. Önemli olan, önceden formüle edilmiş cevaplarla değil, içten ve özgürce paylaşılmış bir sesle orada bulunmaktır.
Bu etkinlik, bir anlamda “hazır verilerle değil, kendi iç sesinle geliyor musun?” sorusunu sorar. Ve cevap, hepimizin içinde saklı bir şeydir. Katılımcılar düşüncelerini sadece duymak için değil, duygularını paylaşmak için de kürsüye çıkar. Böylece kürsü yalnızca bir konuşma aracı değil, bir toplumsal paylaşım, bir ışık yakma alanına dönüşür.
Serbest Kürsü Etkinliğinin Geleceği ve Potansiyeli
Düşünelim mi birlikte: Bu etkinlik yalnızca bir fiziksel kürsüyle sınırlı mı kalmalı? Ya çevrim içi platformlar, sanal alanlar bu kürsüyü genişletirse? Dijital çağda her bireyin mikrofonu var; her bireyin sesini duyurma potansiyeli. Serbest kürsü, yalnızca bir konferans salonunda değil, bir Zoom toplantısında, bir sosyal medya canlı yayınında, hatta bir podcast bölümünde de hayat bulabilir. Böylece “küçük kürsü”ler çoğalır, bambaşka alanlarda yankı bulur.
Bir adım daha ileri baktığımızda: Bu etkinlik toplumların düşünce haritalarını yeniden çizme potansiyeline sahip. Farklı toplumsal kesimler, farklı kuşaklar, farklı disiplinler aynı kürsüde buluşup çarpıcı fikirlerini paylaşabilir. Böylece sadece ifade değil, etkileşim ve dönüşüm başlar. Eğitim sistemlerinde daha aktif bir öğrenme yöntemi olabilir, sivil toplumda daha kapsayıcı bir katılım yöntemi olabilir, iş dünyasında ise toplantıların rutininden çıkarak gerçek içsel seslerin duyulduğu bir platforma dönüşebilir.
Sonuç olarak, serbest kürsü etkinliği bize şunu hatırlatır: Her birimiz bir kürsünün önünde durabiliriz. Konuşabiliriz, dinleyebiliriz, etkileyebiliriz. Ve bu etkinlik, sadece bir olay değil—açtığı kapılarla, tetiklediği konuşmalarla, kolektif seslerle büyür.
Eğer siz de bu meydanın bir parçası olmak isterseniz, düşüncelerinizi hazırlayın, yüreğinizle konuşun ve kürsü sizin olsun. Yorumlarınızı bekliyorum: Sizce serbest kürsü etkinliği nerelerde daha etkili olabilir? Sizin bu konuda deneyiminiz var mı?
[1]: https://www.ttb.org.tr/745ykrk?utm_source=chatgpt.com “TTB | Türk Tabipleri Birliği”
[2]: https://www.aa.com.tr/tr/yasam/140-yillik-serbest-kursu/403544?utm_source=chatgpt.com “140 yıllık serbest kürsü – Anadolu Ajansı”
[3]: https://samsun.meb.gov.tr/www/cumhuriyetimizin-100-yili-kutlama-etkinlikleri-kapsaminda-serbest-kursu-konusmalari-etkinligi-duzenlendi/icerik/3008?utm_source=chatgpt.com “Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlama Etkinlikleri Kapsamında Serbest …”